İyi mi kötü mü? Nimet mi lanet mi?
Çok eski zamanlarda Çinin kuzeyinde bir köyde çok ama çok güzel bir ata sahip yaşlı bir adam yaşarmış. Bu at o kadar güzelmiş ki civardan insanlar sırf atı görebilmek için yaşlı adamı ziyaret ederler ve "böyle bir ata sahip olduğun için kutsanmış olmalısın"derlermiş yaşlı adam ise "belki, ama nimet gibi görünen şey lanet olabilir" dermiş.
Günün birinde at kaçıp gitmiş bu kez insanlar ne kadar üzgün olduklarını belirtip "herhalde lanetlendin" derlermiş. Bir süre sonra at yanında her biri birbirinden güzel 21 vahşi atla geri gelmiş köyün yasalarına göre atlar yaşlı adamın olmuş ve insanlar yine "sen kutsanmış olmalısın"demeye başlamışlar, yaşlı adam yine"belki, ama nimet gözüken lanet olabilir"dermiş.
Bir süre sonra yaşlı adamın genç oğlu vahşi atları eğitirken düşmüş ve ayağını kırmış, insanlar yine yaşlı adama "yok yok sen lanetlisin" demişler, yaşlı adam bu kez "lanet gözüken şey nimet olabilir"demiş. Bir süre sonra köye imparator gelmiş köyün bütün sağlam gençlerini askere almış ayağı kırık olan yaşlı adamın oğlu köyde kalmış çıkan savaş sonunda köyün bütün gençleri ölmüş askere alınmadığı için yaşlı adamın oğlu sağ kalmış ve o günden sonra köyün bütün insanları "nimet gibi gözüken şey lanet, lanet gibi gözüken şey nimet olabilir" düşüncesini hayat felsefeleri yapmışlar.
Tilkinin biri yiyecek bir şeyler ararken bir duvara rast gelmiş duvarı aşmak için bir delik ararken duvarın bir daire şeklinde olduğunu görmüş ama bu arada küçük bir delik fark etmiş, delikten bakınca ne görsün başı boş gezen tavuklar, çeşit çeşit dalları yere kadar uzanan meyve ağaçları ve diğerleri...
Tilki mutlaka öbür tarafa geçmem gerek demiş kendi kendine ancak deliğe bir türlü sığamamış bunun üzerine biraz zayıflayayım demiş, 1 hafta yememiş içmemiş ve delikten geçmeyi başarmış, bir güzel karnını doyurmuş ama duyduğu bir ses ile avcıların onu aradığını fark etmiş ancak kilo aldığı için delikten geçememiş, bunun üzerine tekrar rejime başlamış ve 1 hafta yememiş içmemiş ve delikten geri geçmeyi başarmış.
Tilki duvara doğru bakmış ve kurtulmanın verdiği sevinçle "hiç bir şey göründüğü gibi değil" demiş...
"Neler oluyor?" cevabı için birkaç ipucu:
* 1960 lar : İhtilal, Türkiye Başbakanı'nı ve bakanlarını astı. Demokrasiye ara.
*1970 ler : Sağ-sol diye birşey çıktı. Kardeş kardeşe düştü. Ne için, kimler için anlamadan öldüler.
* 1980 ler : İhtilal. Demokrasiye ara. Anarşi bitti. Asala ve sonrasında PKK çıktı.
* 1990 lar : Terör devam. İstikrarsızlık. Beceriksiz koalisyonlar.
* 2000 ler : Terör devam. İstikrar. Ekonomik+politik açılımlar. "Güçlü" ile hileli mücadele girişimleri.
* 2013 son 3 ay :
Yüzyılın projeleri imzalanıyor/başlıyor:
-- Türkiye tarihinde en düşük borçlanma faizi seviyesi (%4,65) gerçekleşti
-- 30 yıldır süren, 30,000 kayıp verdiğimiz ve bitmez denen "terör" bitiriliyor,
-- Kanal İstanbul projesi
-- 3.Köprü (Dünyanın en geniş asma köprüsü)
-- 3.Havaalanı (Dünyanın en büyüklerinden biri, THY'yi en büyük hub yapacak)
-- Başta Almanya ve İngiltere, AB ülkeleri hızlı büyümeden rahatsız. Artık açık açık projeleri engellemeye çalışıyorlar.
-- 31 Mayıs : Modern demokrasilerde örnek gösterilecek bir çevrecilik eylemi. "Uyuyan, anlamaz denen, tepkisiz denen" genç demokratlar tepkilerini gösterdiler.
-- Demokratik mücadeleyi yapamayan ve muhalefet özürlüsü grupların da kışkırtması ile "demokratik tepki" artık şekil değiştirdi. Fırsat kolluyan leş yiyciler iş başında...
* Ne olur? Türkiye büyüktür. Hep büyük olacaktır. Bugün ve yarın...
* Bugünün efe'leri sırça köşklerine çekilir. Olan gene masum gençlere olur...