Just do it...


"Yaptığınız küçük işler, planladığınız büyük işlerden daha değerlidir"


Peter Marshall

Simple truths...



SIMPLE TRUTH No. 1

Partners help each other undress before sex. However after sex, they always dress on their own.
Moral of the story :

"In life, noone helps you once you're screwed".


SIMPLE TRUTH No. 2

When a lady is pregnant, all her friends touch the stomach and say "congrats".  But, none of them come and touch the man's penis and say "Good job".

Moral of the story:

"Hard work is never appreciated"

Asil, kararlı, güçlü...

Dejavu & Jamais-vu...



DEJA VU...
Meaning "already seen") is the experience of feeling sure that one has already witnessed or experienced a current situation, even though the exact circumstances of the previous encounter are uncertain and were perhaps imagined. The term was coined by a French psychic researcher, Émile Boirac (1851–1917) in his book L'Avenir des sciences psychiques ("The Future of Psychic Sciences"), which expanded upon an essay he wrote while an undergraduate. The experience of déjà vu is usually accompanied by a compelling sense of familiarity, and also a sense of "eeriness," "strangeness," "weirdness," or what Sigmund Freud calls "the uncanny." The "previous" experience is most frequently attributed to a dream, although in some cases there is a firm sense that the experience has genuinely happened in the past.

The experience of déjà vu seems to be quite common among adults and children alike. References to the experience of déjà vu are found in literature of the past, indicating it is not a new phenomenon. It has been extremely difficult to evoke the déjà vu experience in laboratory settings, therefore making it a subject of few empirical studies. Certain researchers claim to have found ways to recreate this sensation using hypnosis.



JAMAIS VU...
Often described as the opposite of déjà vu, jamais vu involves a sense of eeriness and the observer's impression of seeing the situation for the first time, despite rationally knowing that he or she has been in the situation before.

Jamais vu is more commonly explained as when a person momentarily does not recognise a word, person, or place that he or she already knows...

Sevdiğim sözler #2...



Kadınlar gülebildikleri zaman gülerler, istedikleri zaman ağlarlar - VENEZUELA

Kadın gölge gibidir, kendisini takip edenden kaçar, önünden gidenin arkasından koşar - KONGO

Evlenmeden evvel gözlerinizi dört açın. Evlendikten sonra yarı yarıya kapayın - PORTEKİZ

Sis, yelpaze ile dağıtılmaz - JAPONYA

Altın ateşle, kadın altınla, erkek kadınla imtihan edilir - U.S.A

Ne kadar az yüksekten uçarsan, düştüğün zaman o kadar az incinirsin - TİBET


Dikenler arasında güller yetişir - ALMAN

İnsanlar yaşadıkça ihtiyarladıklarını sanırlar, halbuki yaşamadıkça ihtiyarlarlar - İSKOÇYA

Hakiki sevgi ayrılıkta unutulmaz - BELÇİKA

Allah'ın gülü dikenli yarattığına hayret edeceğiniz yerde, dikenler arasında gül yarattığına hayret ediniz - ARABİSTAN

Başkalarını azarlar gibi kendini azarla, kendini affeder gibi başkalarını affet - ÇİN

Erkek yaşını saklamaya, kadın ise saklamamaya başladığı zaman yaşlanmıştır - PERU

Güzellik, kadınlara verilen ilk hediye, aynı zamanda geri aldığı ilk şeydir - ŞİLİ





Evlilik, bir kale gibidir. Dışarıdakiler oraya girmek için, içindekiler de dışarı çıkmak için uğraşır dururlar - TAYLAND

Taşı delen, suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir - BREZİLYA

Bir yalan ne kadar hızlı olursa olsun, hakikat onu yetişip geçer - KENYA

İlk karını sana Allah, ikinci karını insanlar, üçüncüsünü ise şeytan gönderir - JAPONYA

Biri sizi bir kez aldatırsa suç onundur. İki kez aldatırsa suç sizindir - ROMANYA

Arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanımda yürü, böylece ikimiz eşit oluruz - (Ute Kabilesi)

Bir başkasının kabahati hakkında konuşmadan önce daima kendi makoseninin içine bak - (Sauk Kabilesi)

Doğum yapan her şey dişidir. Kadınların ezelden beri bildiği kainatın dengelerini erkekler de anlamaya başladıkları zaman, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere değişmeye başlamış olacaktır - (Mohawk Kabilesi)

Simurg...




Rivayet olunur ki, kuşların hükümdarı olan Simurg (Zümrüd-ü Anka ya da batıda bilinen adıyla Phoenix), Bilgi Ağacı'nın dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş.

Bu kuşun özelliği gözyaşlarının şifalı olması ve yanarak kül olmak suretiyle ölmesi, sonra kendi küllerinden yeniden dirilmesidir.....

Kuşlar Simurg'a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürmüş. Kuşlar dünyasında her şey ters gittikçe onlar da Simurg'u bekler dururlarmış. Ne var ki, Simurg ortada görünmedikçe kuşkulanır olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler.

Derken bir gün uzak bir ülkede bir kuş sürüsü Simurg'un kanadından bir tüy bulmuş. Simurg'un var olduğunu anlayan dünyadaki tüm kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte Simurg'un huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler.

Ancak Simurg'un yuvası, etekleri bulutların üzerinde olan Kaf Dağı'nın tepesindeymiş. Oraya varmak için ise yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş, hepsi birbirinden çetin yedi vadi... İstek, aşk, marifet, istisna, tevhid, hayret ve yokluk vadileri...

Kuşlar, hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar. İsteği ve sebatı az olanlar, dünyevi şeylere takılanlar yolda birer birer dökülmüşler. Yorulanlar ve düşenler olmuş...

"Aşk denizi"nden geçmişler önce...".
"Ayrılık vadisi"nden uçmuşlar...".
"Hırs ovası"nı aşıp, "kıskançlık gölü"ne sapmışlar...
Kuşların kimi "Aşk denizi"ne dalmış, kimi "Ayrılık vadisi"nde kopmuş sürüden...
Kimi hırslanıp düşmüş ovaya, kimi kıskanıp batmış göle...

Önce Bülbül geri dönmüş, güle olan aşkını hatırlayıp; Papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş (oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılırmış);

Kartal, yükseklerdeki krallığını bırakamamış;
Baykuş yıkıntılarını özlemiş;
Balıkçıl kuşu bataklığını.

Yedi vadi üzerinden uçtukça sayıları gittikçe azalmış. Ve nihayet beş vadiden geçtikten sonra gelen Altıncı Vadi "şaşkınlık" ve sonuncusu Yedinci Vadi "yokoluş"ta bütün kuşlar umutlarını yitirmiş... Kaf Dağı'na vardıklarında geriye otuz kuş kalmış.

Sonunda sırrı, sözcükler çözmüş:
Farsça "si", "otuz" demektir... murg" ise "kuş"...

Simurg'un yuvasını bulunca ögrenmişler ki; "Simurg - otuz kuş" demekmiş.Onların hepsi Simurg'muş. Her biri de Simurg'muş.

30 kuş, anlar ki, aradıkları sultan, kendileridir ve gerçek yolculuk, kendine yapılan yolculuktur.

Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?

Hayatı tersten yaşamak...


Yaşamın en tatsız tarafı sona eriş seklidir. Şüphesiz ki yaşamı tersten yaşamak ...daha güzel, hatta mükemmel olurdu. Nasıl mı? Cami'de uyanıyorsunuz. Bir tahta sandık içersinde, herkes karşınızda saf durmuş, iyiliğinize dua ediyor ve tüm haklar helal edilmiş vaziyette tabuttan doğruluyorsunuz, yaşlı, olgun ve ağırbaşl...ı olarak. Herkes etrafınızda, büyük bir itibar, iltifatlar, çocuklar, torunlar hepsi hazır. Arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz.Doğar doğmaz devlet size maaş bağlıyor, aylık veya üç ayda bir maaşınızı alıyorsunuz. Ne güzel, hazır maaş, hazır ev… Altmışlı yaşlara kadar her şey garanti, huzur içinde yaşıyorsunuz. Sağlığınız gittikçe düzeliyor, kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz.



Bir gün çalışmak istiyorsunuz ve işe ilk başladığınız gün size hoş geldin hediyesi olarak bir plaket ve altın kol saati veriyor patronunuz. Ve genel müdürlük veya bunun gibi yüksek bir makamdan tecrübeli bir insan olarak işe başlıyorsunuz. Herkes karşınızda el pençe divan... Vücudunuzda da bazı hoşa giden hareketler de başlıyor. Gittikçe zayıflıyor forma giriyorsunuz.






Diğer hormonsal aktiviteler artıyor, fevkalade... Aman ne güzel günler başlıyor...Derken bir gün patron size “ artık üniversiteye gitsen daha iyi olur “ diyor. Bu arada babanız ortaya çıkmış, "fazla çalıştın" diyor, "artık eve dön, işi bırak, okumaya başla, harçlığın benden olsun..." keyfe bakar mısınız?


Okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor. Ekmek elden, su gölden bir dönem başlıyor. Partiler, diskotekler, kızların sayısı artıyor. Derken anne ve babanız sizi götürüp getirmeye başlıyor, araba kullanma derdi de yok artık...Günün birinde sizi okuldan da alıyorlar, "evde otur, keyfine bak, oyuncaklarınla oyna" diyorlar. Mamanız ağzınıza veriliyor, zaman zaman altınızı bile temizliyorlar, hatta bu durum alışkanlık yaratıyor ve hiç tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz. Derken anneniz bir gün size süt verme kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor.


Mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde hazır. Bir gün karanlık, ılık ve sıcak bir ortama giriyorsunuz. Beslenmek için ağzınızı açmaya dahi gerek yok, bir kordondan besleniyor, sıcacık, yumuşacık, gürültü ve patırtısız bir ortamda yaşıyorsunuz. Küçülüyor, küçülüyor, ufacık bir hücre halini alıyorsunuz.

Ve günün birinde müthiş bir orgazmla hayatınız bitiyor…


Can Yücel


Eğer son birkaç yılda önemli bir fikrinizi değiştirip yenisini edinemediyseniz hemen nabzınızı kontrol edin; ölmüş olabilirsiniz.


-G.Burgess-

kargalar sürüyle, kartallar yalnız uçar...

En uzak mesafe...


En uzak mesafe ne Afrika'dır,Ne Çin, Ne Hindistan,
Ne seyyareler
Ne de yıldızlar geceleri ışıldayan...

En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir... Birbirini anlamayan...
 
Can Yücel

I am lion...

Far away...

Öğrendim ki...

Öğrendim ki...
Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız.
Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz,
Gerisini karşı tarafa bırakırsınız.

Öğrendim ki...
Güveni geliştirmek yıllar alıyor,
Yıkmak bir dakika.

Öğrendim ki...
Hayatında nelere sahip olduğun değil
Kiminle olduğun önemli.

Öğrendim ki...
Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün
Ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek.

Öğrendim ki...
Kendini en iyilerle kıyaslamak değil
Kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir.

Öğrendim ki...
İnsanların başına ne geldiği değil
O durumda ne yaptıkları önemli.

Öğrendim ki...
Ne kadar küçük dilimlersen dilimle
Her işin iki yüzü var.

Öğrendim ki...
Olmak istediğim insan olabilmem
Çok vakit alıyor.

Öğrendim ki...
Karşılık vermek
Düşünmekten çok daha basit.

Öğrendim ki...
Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek
Hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun.

Öğrendim ki...
'Bittim' dediğin andan itibaren
Pilinin bitmesine daha çok var.

Öğrendim ki...
Sen tepkilerini kontrol edemezsen
Tepkilerin hayatını kontrol eder.

Öğrendim ki...
Kahraman dediğimiz insanlar
Bir şey yapılması gerektiğinde
Yapılması gerekeni
Şartlar ne olursa olsun yapanlar.

Öğrendim ki...
Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor.

Öğrendim ki...
Bazı insanlar sizi çok seviyor
Ama bunu nasıl göstereceğini bilemiyor.

Öğrendim ki...
Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz
Bazıları hiç karşılık vermiyor.

Öğrendim ki...
Para ucuz bir başarı.

Öğrendim ki...
En iyi arkadaşla sıkıcı an olmaz.

Öğrendim ki...
Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden bazıları
Kaldırmak için elini uzatır.

Öğrendim ki...
İki insan aynı şeye bakıp
Tamamen farklı şeyler görebilir.

Öğrendim ki...
Aşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi vardır.

Öğrendim ki...
Her şartta kendisiyle dürüst kalanlar
Daha uzun yol yürüyor.

Öğrendim ki...
Hiç tanımadığın insanlar,
iki saat içinde senin hayatını değiştirir.

Öğrendim ki...
Anlatmak ve yazmak ruhu rahatlatır.

Öğrendim ki...
Duvarda asılı diplomalar
İnsanı insan yapmaya yetmez.

Öğrendim ki...
Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır.

Öğrendim ki...
Karşısındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.

Öğrendim ki...
Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez.
Gerçek aşkların da!

Öğrendim ki...
Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok,
Ne tür deneyimler yaşadığınızla var.

Öğrendim ki...
Aile hep insanın yanında olmuyor.
Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz.
Aile her zaman biyolojik değil.

Öğrendim ki...
Ne kadar yakın olursa olsunlar
En iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir.
Onları affetmek gerekir.

Öğrendim ki...
Bazen başkalarını affetmek yetmiyor.
Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.

Öğrendim ki...
Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın
Dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.

Öğrendim ki...
Şartlar ve olaylar,
Kim olduğumuzu etkilemiş olabilir.
Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.

Öğrendim ki...
İki kişi münakaşa ediyorsa,
Bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez.
Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.

Öğrendim ki...
Her problem kendi içinde bir fırsat saklar.
Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.

Öğrendim ki...
Kafaya koymuşsa gitmeyi gidecek olan,
Söylediklerin ve yaptıkların değil,
Söylemediklerin ve yapmadıkla göze batar heran... 

Dreams... Dreams...



Nothing happens unless first we dream...
Carl Sandburg


I prefer to be a dreamer among the humblest, with visions to be realized, than lord among those without dreams and desires...
Kahlil Gibran


When we are dreaming alone, it is only a dream. When we are dreaming with others, it is the beginning of reality...
Dom Helder Camara


We live in the present, we dream of the future, but we learn eternal truths from the past...
May-lin Soong Chiang


Hope is a dream with open eyes...
Tudor Arghezi


The best way to predict your future is to create it...
Abraham Lincoln


We are all dreaming of some magical rose garden over the horizon, instead of enjoying the roses blooming outside our windows today...
Dale Carnegie


We need men who can dream of things that never were...
John F. Kennedy


Dream no small dreams. They have no power to stir the souls of men...
Victor Hugo

A dreamer is one who can only find his way by moonlight, and his punishment is that he sees the dawn before the rest of the world...
Oscar Wilde


There are two ways to live your life : One is as though nothing is a miracle, the other is as though everything is a miracle...
Albert Einstein


Life is what happens to you while you're busy making other plans...
John Lennon

Anlatamam görmen lazım... "Yaşamak; yaşamaktır, Ama zor, çok zor nefes almak..."

http://fizy.com/#s/1g4geb


Ayrılık ölüm değil
Hükmünü sürer hayat
Yaşamak; yaşamaktır,
Ama zor, çok zor nefes almak


Bilmeyen anlayamaz
Sokağın sessizliğini
Gecenin sensizliğini
Dön diye cana sarmak


Anlatamam görmen lazım
Bana geri dönmen lazım
Yeniden gülmem için
Beni baştan sevmen lazım...


Bir gece daha bitti
Yediyi vurdu saat
Güneşin yüzü güleç
Hep vaat, ömür hep vaat

Bilmeyen anlayamaz
Sokağın sessizliğini
Gecenin sensizliğini
Dön diye cana sarmak

Anlatamam görmen lazım
Bana geri dönmen lazım
Yeniden gülmem için
Beni baştan sevmen lazım...

Night & Day...



Maybe you and I see life with two different visions,
and neither one of us is wrong or right,
And maybe we're too serious and don't wanna listen,
I just wanna make you laugh tonight.

We're like day and night, night and day,
We are both so different in so many ways,
We're like night and day, day and night,
and we go together just like black and white.

Seems you're always out one door when I'm in the other,
It's so hard to find some quiet time,
(So hard to find the time)
Wish that we could spend our lives alone with each other,
and never think about the world outside.

We're like day and night, night and day,
We are oh, so different in so many ways,
We're like night and day, day and night,
Still we know it's gonna be all right.

And if we never really get the picture right,
how many of us ever really win the fight?
I never want to lose your love,
or let the distance get the best of us,
'cause time is moving fast enough!

Maybe we don't always share a common opinion,
It's true that you and I don't think alike,
But when I look into your eyes and all is forgiven,
(all is forgiven)
all I wanna do is hold you tight.

We're like day and night, night and day,
We are both so different in so many ways,
We're like night and day, day and night,
Still we know it's gonna be all right,
We're like night and day, day and night,
We go together just like black and white,
We're like, we're like, we're like, we're like
day and night, night and day,
day and night, night and day
We're like, we're like, we're like
day and night, night and day,
Like black and white...

Bette Midler